Duyuru Etkinlik Genel Yayın Ziyaret

ALİ COŞKUN: “ERENLER, BİZİ ANADOLU VE BALKANLAR’DA VE DE AVRASYA’DA VAR EDEN MAYADIR”

Vakıf Başkanımız Ali Coşkun Hacı Bektaş Veli Anma etkinlikleri için Nevşehir’deydi. 15-16-17 tarihlerinde gerçekleşen etkinliklere katılan Başkan Coşkun, ilk olarak ev sahipliğini Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın üstlendiği Nevşehir Cumhuriyet Kent Meydanı’ndaki etkinliğe katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını Bakan Mehmet Nuri Ersoy gerçekleştirdi. Bakan Ersoy: “Hacı Bektaş Veli Hazretleri’nin sevgi ve kardeşlik tohumlarını ektiği bu aziz topraklarda, bugün de el ele vererek aramızdaki kardeşliği sürdürdük ve bu arada yaşatmak adına çabayla gelen gayreti sürdürüyoruz. Onun mirasını yaşatmaya kararlıyız.” dedi.

 

Hacı Bektaş Veli’nin Hakk’a yürüyüşünün 753. yıl dönümünde vakfımız adına Nevşehir etkinliklerine katılan Başkan Ali Coşkun, çok sayıda STK temsilcileri, dernek üyeleri, siyasi parti temsilcileriyle bir araya geldi. Birçok etkinliğin yer aldığı törenlerde semahlar, duazlar, deyişler yer aldı. Öte yandan Hacı Bektaş Veli’nin yol göstericiliğiyle günümüze ışık tutan beyitleri de anma törenlerinde yer aldı.

Fikirlerini ve Hacı Bektaş Veli’nin öneminin altını çizen konuşmacılar, 1200’lü yıllardan günümüze ulaşan global fikirlerini de etkinlik tarihlerinde canlarla paylaştılar.

HOŞGÖRÜ VE SEVGİNİN SEMBOLÜ HACI BEKTAŞ VELİ İÇİN ALİ COŞKUN, VAKFIMIZ ADINA FİKİRLERİNİ BİZLERLE PAYLAŞTI: 

 

HACI BEKTAŞ VELİ VE TARİHSEL-DÜŞÜNSEL KİMLİĞİ

“Değerli canlar,
Anadolu coğrafyamızda Horasan kökenli, Türkmen boylarıyla iskanı ve imarı başlatan ve bu süreci bir sistemsel zemine oturtan tarihi önder Hacı Bektaş Veli’nin, 1200’lü yıllardan bize gösterdiği yolla, “İncinsen de incinme” duygusuyla sizleri selamlıyorum.
“Okunacak en büyük kitap insandır” önermesiyle yerli medeniyetin kuruculuğunu gerçekleştiren, bize yol olan düşüncelerini Anadolu toprağında uygulamaya koyarak rasyonelleştiren Hacı Bektaş Veli aşkıyla sizleri selamlıyorum.
Hacı Bektaş Veli’yi anlamanın fırsatını bulduğumuz bu programda Hacı Bektaş Veli’nin günümüze ışık tutan düşünsel dönüşümlerinden bahsetmek isterim.

“HORASAN-TÜRKMEN TASAVVUF-EREN DÜŞÜNCE GELENEĞİ” ŞEKLİNDE DE ADLANDIRABİLECEĞİMİZ BU MEDENİYETİN DÜŞÜNSEL-İNANÇSAL PROTOTİPİNİ “PİR-İ TÜRKİSTAN” SIFATI İLE ANDIĞIMIZ HOCA AHMED YESEVİ ATMIŞTIR”

Değerli canlar,

Bugün Anadolu’da ve Balkanlar’da Türklük ve İslam adına yaşayan tüm mümtaz hizmetlerin ve değerlerin temelinde Hacı Bektaş Veli ve onun ilahi bereketi vardır.

Hacı Bektaş Veli, Anadolu’da yurt tutan Türkmen boylarına bağlı toplulukları irşat ederek “Anadolu İrfanı” olarak kavramlaştırabileceğimiz mefkurenin inşasını başlatmış ve tamamlamıştır.
Bu yönüyle 13. yüzyılda Hacı Bektaş Veli önderliğinde başlatılan tarihi-sosyal misyon, Anadolu tarihinin en önemli düşünsel dönüşümlerinin başında gelmektedir.

 

13. yüzyılda Hacı Bektaş Veli ve Horasan Erenleri ile Anadolu coğrafyası ve insanı; düşünsel-manevi bir arınma, yalınlaşma, erdem ve ilkeleri ile yeniden buluşma yaşamıştır.

Hacı Bektaş Veli ve Horasan Erenleri tarafından son derece başarılı bir şekilde pratik edilen bu medeniyetin öncel temelleri Horasan’da atılmıştır. “Horasan-Türkmen Tasavvuf-Eren Düşünce Geleneği” şeklinde de adlandırabileceğimiz bu medeniyetin düşünsel-inançsal prototipini “Pir-i Türkistan” sıfatı ile andığımız Hoca Ahmed Yesevi atmıştır.

“HACI BEKTAŞ VELİ ÖNDERLİĞİ İLE ANADOLU COĞRAFYASININ TÜRKLEŞMESİ VE İSLAMLAŞMASI BAŞARIYA ULAŞMIŞTIR”

Hoca Ahmed Yesevi, demografik taban olarak Horasan’da yerleşik Türkmen boylarını merkez alan düşün-inanç öğretisi için, kurduğu ve bir okul misyonu gören dergahını ana merkez mekan yapmıştır. Hoca Ahmed Yesevi Dergahı, yetiştirdiği ve derviş sıfatını verdiği öğrencileri ile Türkistan’da inanç-düşünce alanında yeni bir milat başlatmıştır. Hoca Ahmed Yesevi Dergahı’nda yetişen öğrencilerin hizmetleri ve üstlendikleri asil misyon sadece Horasan coğrafyası ile sınırlı kalmamış binlerce kilometreyi aşarak Anadolu’ya da aynı derecede iz ve tesirde bulunmuştur. Asya içlerinden, doğu yönünden batıya Horasan toprağına Moğol saldırı ve istilasının ayyuka çıktığı bir dönemde Hoca Ahmed Yesevi Dergahı, Horasanlı Oğuz Türklerine yeni bir vatan toprağının tespitinde de tarihi bir önderlik yapmıştır.

Bu önderlik ile Anadolu coğrafyasının Türkleşmesi ve İslamlaşması başlamış ve başarıya ulaşmıştır. Bu gerek Türk gerekse İslam tarihi için son derece stratejik bir gelişmedir.

Tarihimiz açısından bu denli önem taşıyan bu sürecin başında tarihsel lider olarak Hacı Bektaş Veli bulunmaktadır. Tekrar etmekte fayda görüyorum: Hacı Bektaş Veli önderliği ile Anadolu coğrafyasının Türkleşmesi ve İslamlaşması başarıya ulaşmıştır. Ve Anadolu’nun Türkleşme ve İslamlaşma davasının başına pir, serçeşme ve hünkar sıfatlarıyla anılan Hacı Bektaş Veli getirilmiştir.

“HACI BEKTAŞ VELİ, NESLİNDEN GELDİĞİ EHL-İ BEYT’E KENDİNİ ADAMIŞ BİR ULU MÜRŞİT OLUP BİNLERCE KİLOMETRELİK BİR MESAFEYİ AŞIP ANADOLU’YA GELMİŞTİR”

Hoca Ahmed Yesevi Dergahı’nda yetişen yüzlerce dervişin toplandığı bir mecliste önderlik görevi bizzat Hoca Ahmed Yesevi Dergahı tarafından Hacı Bektaş Veli’ye verilmiştir.

Hacı Bektaş Veli Velayetnamesi’nde anlatıldığı şekliyle yüzlerce derviş dergahın avlusunda toplanmış ve içlerinden Hacı Bektaş Veli, Horasan Erenleri’ne baş olarak kabul edilmiştir.
Hacı Bektaş Veli, neslinden geldiği Ehl-i beyt’e kendini adamış bir ulu mürşit olup binlerce kilometrelik bir mesafeyi aşıp Anadolu’ya gelmiştir.

“ANADOLU ERENLERİ, BİZİM MEDENİYETİMİZDİR”

Hacı Bektaş Veli’nin;
-Anadolu’da ilk ziyaret ettiği bölge Tunceli yöresidir.
-Ardından Erzincan, Sivas ve Kayseri üzerinden Nevşehir’e gitmiş ve bugün adıyla anılan ilçede -ki o tarihte Sulucakarahöyük adlı bir köy- dergahını kurarak eren inancını Anadolu’ya yaymıştır.
-Hacı Bektaş Veli, Anadolu ve eş zamanlı olarak Balkanlar’da Alevi-Bektaşi inancını dergahında yetiştirdiği dervişler ve bu dervişlerine görevli olarak gönderdiği bölgelerde ocak-tekke kurdurarak temellendirmiştir.

 

-Horasan’dan aldığı görevi Anadolu’ya taşıyan Hacı Bektaş Veli yetişen öğrencileri ile Balkanlar’a, Doğu Avrupa coğrafyasına kadar ulaşmıştır.
-Böylece dünya içerisinde ayrı bir dünya diyebileceğimiz Avrasya coğrafyasını tabir yerinde olursa Erenler coğrafyasının kuruculuğunu yapmıştır.
Ve kıymetli canlar, konuşmamı noktalarken, hepimizi birleştirecek gerçeklerin de altını çizmek isterim:

ERENLER, BİZİ ANADOLU VE BALKANLAR’DA VE DE AVRASYA’DA VAR EDEN MAYADIR.
ERENLER, RUHDUR.
ANADOLU ERENLERİ, BİZİM MEDENİYETİMİZDİR.
VE ANADOLU ERENLERİ HERŞEYİ İLE BİZDEN OLANDIR.”

Leave feedback about this

  • Quality
  • Price
  • Service

PROS

+
Add Field

CONS

+
Add Field
Choose Image
Choose Video