Güvenç Abdal Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çoban’ın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda, Türkmen Alevi Ocakları Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı Başkanı Ali Coşkun önemli bir konuşma yaptı. Katılımcılara “Secere-i Hanedan-ı Mustafa ve Gül Aba Soyu” kitabı hediye edildi.
İstanbul’un Sancaktepe ilçesinde bulunan Sancaktepe Kongre Merkezi Konferans Salonu, 19 Temmuz 2025 Cumartesi günü anlamlı bir buluşmaya sahne oldu. Güvenç Abdal Derneği tarafından düzenlenen “Güvenç Abdal Külliyatı II” yayın ve araştırma çalışmasının değerlendirme toplantısı, kültürel, tarihi ve inançsal boyutlarıyla dikkat çeken bir atmosferde gerçekleşti.
Etkinlik, Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çoban’ın ev sahipliğinde gerçekleşirken, programa Türkmen Alevi Ocakları Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı Başkanı Ali Coşkun, akademisyenler, dedeler, ocak mensupları ve birçok davetli katıldı.
Tarihten geleceğe uzanan bir irfan zinciri
Toplantının ana gündemini, Anadolu’da XIII. yüzyıldan itibaren Çepni Türkmenleri aracılığıyla şekillenen Güvenç Abdal Ocağı ve bu ocağın tarihsel misyonunu kayıt altına alan külliyat çalışmaları oluşturdu. İlk cildi yayımlanan ve ikinci cildi hazırlık aşamasına gelen külliyatın, yalnızca tarihî bir derleme değil; aynı zamanda bir kültür envanteri, bir toplumsal hafıza projesi olduğu ifade edildi.
Ali Coşkun: “Bu ocağın evladıyız, bu irfanın yolcusuyuz”
Toplantıda dikkat çeken konuşma yapan Türkmen Alevi Ocakları Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı Başkanı Ali Coşkun, irfan geleneğinin tarihsel derinliğini ve bugüne taşıdığı değerleri vurguladı. Coşkun konuşmasına şu sözlerle başladı:
“Bugün burada yalnızca bir konuşma yapmak için değil; tarihten bugüne taşınan bir nefese, gönülden gönüle geçen bir mirasa, Anadolu’nun manevi harcını yoğuran bir öğretinin izini sürmek için bir aradayız.”
Coşkun, ocak geleneğinin yalnızca bir inanç sistemi değil, aynı zamanda ahlaki ve toplumsal bir düzen sunduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Ocaklar, sevgiyle yoğrulmuş, ahlakla örülmüş, hikmetle bezenmiş gönül mektepleridir. ‘Eline, beline, diline sahip ol’ diyen yaşam felsefesiyle, ‘çalışmadan geçinen bizden değildir’ diye haykıran üretim ahlakıyla, ‘erkeklik dişilik sorulmaz muhabbetin dilinde’ diyerek insanı insan yapan özde buluşturan bir vicdan geleneğidir.”
Güvenç Abdal: Karadeniz’de sevgi tohumu eken gönül mimarı
Coşkun konuşmasında, Er Güvenç Abdal’ın XIII. yüzyılda Horasan’dan Anadolu’ya gelen ve Hacı Bektaş Veli’nin halifesi olarak Gümüşhane’nin Kürtün-Harşit vadisine gönderilen bir derviş olduğunu belirtti. Güvenç Abdal’ın burada yalnızca bir köy değil, bir inanç ve ahlak merkezi kurduğunu vurgulayan Coşkun:
“Kurduğu Taşlıca (Şıhlı) köyü, sadece taş ve topraktan ibaret bir yerleşim değil; aynı zamanda bir inanç, bir gönül, bir ahlak merkezidir. Karadeniz’in sert toprağında sevgi tohumu ekmiş, Çepni Türkmenlerini hem dini hem sosyal anlamda irşat etmiştir.” dedi.
Bugün Ordu başta olmak üzere, Sivas, Tokat, Erzurum, Kars, Kocaeli gibi birçok ilde Güvenç Abdal Ocağı’na bağlı binlerce insanın yaşadığını dile getiren Coşkun, bu inanç zincirinin bugüne dek taşınan en önemli halkalarından biri olduğuna dikkat çekti.
Külliyat çalışması: Bir hafıza inşası projesi
Ali Coşkun, konuşmasının ilerleyen bölümünde, Güvenç Abdal Külliyatı çalışmasının niteliğine dair bilgi vererek, bu projenin sadece geçmişi kayıt altına almakla kalmadığını, geleceğe dair bir vizyon sunduğunu belirtti. Külliyatın hedeflerini şu başlıklarla özetledi:
• Ocak merkezlerinin tespiti
• Nefeslerin derlenmesi
• Yaşayan dede-talip ilişkilerinin belgelenmesi
• Sözlü kültürün yazıya dökülmesi
• Akademik bir çerçevede arşiv oluşturulması
Coşkun, sözlerini “Tarih bir mirastır, ama hafıza bir görevdir. Biz bu görevin farkındayız, bu yolun yoldaşıyız, bu ocağın evladıyız” sözleriyle tamamladı.
Katılımcılara kültürel miras armağanı
Toplantı sonunda, toplantıya katılan misafirlere “Secere-i Hanedan-ı Mustafa ve Gül Aba Soyu” adlı kapsamlı soyağacı kitabı hediye edildi. Bu anlamlı armağanla, yalnızca bilgi değil; kimliğe ve kökene dair derinlikli bir bağ da katılımcılarla paylaşıldı.
Ayrıca, katkı sunan birçok isme plaket takdim edildi, hatıra fotoğrafları çekildi. Program, Anadolu’nun kadim inanç yollarından biri olan Güvenç Abdal Ocağı’nın geçmişten geleceğe taşınmasında bir dönüm noktası olarak kayda geçti.
Leave feedback about this