Türkmen Alevi Ocakları Birliği Vakfı, kamuoyuna yönelik yazılı bir bildiri yayımladı. Vakıf Başkanı Ali Coşkun imzasıyla yayımlanan bildiride, Sivas’ın tarihsel, kültürel ve inançsal kimliğine dikkat çekildi; Alevi-Bektaşi inancının bu topraklardaki köklü geçmişi ve bugünkü varlığı vurgulandı.
Ayrıca bildiride 1993 yılında Sivas’ta yaşanan ve kamuoyunun vicdanında derin yaralar açan Madımak Katliamı da güçlü ifadelerle hatırlatıldı.
“Sivas, Horasan Erenlerinin yurt tuttuğu topraklardır”
Bildiride Sivas’ın, 13. yüzyıla kadar “Urum” adıyla anıldığı hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi:
“Sivas ve çevresi, 13. yüzyıldan itibaren Horasan Erenleri’nin etkinlik kurduğu bir coğrafi zemin olmuş; Hubyar Sultan, Seyyid Garip Musa, Ali Baba ve Yalıncak Sultan gibi ulu erenler, bölgede toplumsal ve inançsal hizmetler gerçekleştirmiştir. Bu ocaklar, bölgenin imarında, iskanında ve irşadında birincil rol üstlenmiş, Alevi-Bektaşi inancının taşıyıcı sütunları olmuştur.”
“Bugün 500’den fazla yerleşim yerinde Alevi-Bektaşi inancı yaşamaktadır”
Bildiride, günümüzde Sivas bölgesinde sayıları beş yüzü aşan yerleşim biriminde Alevi-Bektaşi inanç yapısının temsil edilmeye devam ettiğine dikkat çekildi:
“Bu coğrafyada Alevi-Bektaşi inancı, sadece bir inanç değil, aynı zamanda tarihsel bir kültür kodudur. Sivas, Anadolu’nun vicdanı olan bu inancın merkezlerinden biridir. İnanç-dede ocaklarının manevi hizmetleri bugün de sürmekte; bu yapı, toplumsal dokunun asli unsurunu oluşturmaktadır.”
Pir Sultan Abdal vurgusu: “Sözün ve direnişin simgesi”
Vakfın yayımladığı bildiride, 16. yüzyılda Sivas’ın Banaz köyünde doğan Pir Sultan Abdal’a da özel bir yer ayrıldı. Bildiride şu ifadelere yer verildi:
“Pir Sultan Abdal, yalnızca bir halk ozanı değil; Alevi-Bektaşi inancının ve Ehl-i Beyt sevgisinin ete kemiğe bürünmüş hâlidir. Onun yaşamı, inanç uğruna can vermenin, hakikatin ve direnişin simgesidir. O, Türkmen halkının diliyle yüzyıllar boyunca yol göstermiş bir ulu pir’dir.”
“1993 Sivas Katliamı, bu toprakların hafızasındaki bir utançtır”
Ali Coşkun imzalı bildiride, 1993 yılında Sivas’ta yaşanan Madımak Katliamı da unutulmadı. Bildiride olay şu sözlerle anıldı:
“1993 yılında Sivas’ta yaşanan katliam; birliğimize, beraberliğimize, bin yıllık kardeşliğimize karşı işlenmiş bir insanlık suçudur. Bu vahşet, Hacı Bektaş Veli’nin ‘arslanla ceylan bir arada yaşar’ felsefesine açık bir düşmanlık olarak tarihe geçmiştir. O gün yaşanan acıyı unutmadık, unutturmayacağız.”
“Okunacak en büyük kitap insandır”
Bildiri, Alevi-Bektaşi yolunun temel felsefesine yapılan güçlü bir vurguyla sona erdi:
“Erenlerin bizlere bıraktığı en evrensel öğreti şudur: ‘Okunacak en büyük kitap insandır.’ Bizim yolumuzda varlık Hakk’ın bir zerresidir ve o zerrelerin en kıymetlisi insandır. İnsana yakışan sevgidir, hoşgörüdür, toleranstır. Bizim davamız kinle değil, canla yürür. Pir Sultan Abdal’ın yüzyıllar öncesinden bugüne uzanan o büyük çağrısını yineliyoruz: ‘Gelin canlar bir olalım.’”
Leave feedback about this